TANIMA VE TENFİZ KARARLARI
Yabancı bir ülkenin mahkemesi tarafından verilmiş olan mahkeme hükmünün, diğer ülkelerde uygulanabilmesi için gerekli olan şeyler tanıma ve tenfizdir.
Tanıma kararı ile yabancı ülkede verilmiş olan mahkeme kararı tanımayı yapacak ülkede kesin hüküm ve kesin delil olarak dikkate alınmış olur. Tenfiz kararı verilmesi ile hüküm icra edilebilir hale gelir.
Her devletin tanıma ve tenfiz kuralları iç hukukunda belirlenmiştir. Türk hukukuna göre bu kurallar 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun ile belirlenmiştir.
TENFİZ ŞARTLARI
MÖHUK md.54’de sayılmıştır. İlgili hükme göre:
-Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması,
- İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması,
-Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması,
-O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması halinde tenfiz kararı verilebilir.
En önemli husus yabancı mahkemece verilen kararın Türk mahkemelerinin münhasıran yetkili olduğu konularda olmaması gerekir. Örneğin vesayete ilişkin kararlar veyahut gayrimenkul aynına ilişkin kararlar Yargıtay tarafından münhasır yetkili kabul edilmiştir.
Tanıma ve tenfiz kararı verilirken mahkemenin vermiş olduğu karara ilişkin usulüne veyahut esasına ilişkin bir inceleme yapılmaz. İstisnai olarak tenfizin şartlarından biri de kendisine karşı tenfiz istenen kişinin usulüne uygun olarak mahkemeye çağrılmış olma şartı aranmaktadır yani kararın içeriğiyle ilgilenilmemesine rağmen davanın hukuka uygun şekilde taraflara bildirilmiş olması savunma hakkının gerçekleşmiş olması şartını aramaktadır.
TANIMANIN ŞARTLARI
ise MÖHUK md.58’de tanımlanmıştır. Buna göre;
Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz.
Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.
Yabancı mahkemenin hükmünün tanınması ile kesin delil veyahut kesin hüküm etkisi yabancı mahkemenin kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm doğurur.
Hukuki yararı olan herkes tanıma ve tenfiz talebinde bulunabilir yani tarafların başvurması şart değildir.
Genel olarak görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Ancak, boşanma ve aile hukukuna ilişkin davalarda aile mahkemesi görevlidir.
Yetkili mahkeme ise tanıma ve tenfiz talebinde bulunan kimsenin Türkiye’deki yerleşim yeri mahkemesidir. Başvuranın Türkiye’de yerleşim yeri olmaması halinde ise Ankara, İstanbul ve İzmir mahkemeleri görevlidir.
Yabancılar hukukuna ilişkin tanıma ve tenfiz kararları, şartları ve diğer tüm hukuki bilgilendirmeler için yabancılar hukukunda alanında uzman bir hukukçuya danışmakta fayda olacaktır.
Stj.Av.Bengisu DELİOĞLU