SOMUT NORM DENETİMİ
KANUNLARIN ANAYASAYA AYKIRI OLMASI HALİNDE İTİRAZ YOLU
2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ‘Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi’ kenar başlıklı 152. Maddesi ile 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun ‘Anayasaya aykırılığın mahkemelerce ileri sürülmesi’ kenar başlıklı 40. Maddesinde ve ‘Başvuruya engel durumlar’ kenar başlıklı 41. maddesinde İtiraz yolu süreci detaylı olarak düzenlenmiştir.
2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ‘Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi’ kenar başlıklı 152. Maddesinde;
“Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. Somut norm denetiminin unsurları; Görülmekte olan bir davanın olması, davaya bakan mahkeme olmalı, davada uyuşmazlığın çözümü için uygulanacak Kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi niteliğinde kural olması, Mahkeme Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.
Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz” şeklinde düzenlenmiştir.
6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun ‘Başvuruya engel durumlar’ kenar başlıklı 41. Maddesinde de;”Mahkemenin işin esasına girerek verdiği ret kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından itibaren on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla itiraz başvurusu yapılamaz” şeklinde düzenlenmiştir.
6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun ‘Başvuruya engel durumlar’ kenar başlıklı 41. Maddesinde; ”İtiraz yoluna başvuran mahkemede itiraz konusu kuralın uygulanacağı başka dava dosyalarının bulunması hâlinde, yapılmış olan itiraz başvurusu bu dosyalar için de bekletici mesele sayılır” şeklinde belirtilerek mahkeme bu sürede itiraz konusu kuralın uygulanacağı başka dava dosyalarının da bulunması halinde bekletici mesele yaparak Anayasa Mahkemesi’nin karar sonucu (5 ay ) gelene kadar davayı bekletir.
6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun ‘Anayasaya aykırılığın mahkemelerce ileri sürülmesi’ kenar başlıklı 40. Maddesinde;
“Bir davaya bakmakta olan mahkeme, bu davada uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa;
a) İptali istenen kuralların Anayasanın hangi maddelerine aykırı olduklarını açıklayan gerekçeli başvuru kararının aslını,
b) Başvuru kararına ilişkin tutanağın onaylı örneğini,
c) Dava dilekçesi, iddianame veya davayı açan belgeler ile dosyanın ilgili bölümlerinin onaylı örneklerini, dizi listesine bağlayarak Anayasa Mahkemesine gönderir.
Taraflarca ileri sürülen Anayasaya aykırılık iddiası davaya bakan mahkemece ciddi görülmezse bu konudaki talep, gerekçeleri de gösterilmek suretiyle reddedilir. Bu husus esas hükümle birlikte temyiz konusu yapılabilir.
Genel Sekreterlik gelen evrakı kaleme havale eder ve keyfiyeti başvuran mahkemeye bir yazı ile bildirir.
Evrakın kayda girişinden itibaren on gün içinde başvurunun yöntemine uygun olup olmadığı incelenir. Açık bir şekilde dayanaktan yoksun veya yöntemine uygun olmayan itiraz başvuruları, Mahkeme tarafından esas incelemeye geçilmeksizin gerekçeleriyle reddedilir.
Anayasa Mahkemesi, işin kendisine noksansız olarak gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse ilgili mahkeme davayı yürürlükteki hükümlere göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse mahkeme buna uymak zorundadır” şeklinde belirtilmiştir.
Bir kanun ya da Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin, Anayasaya aykırı olduğu düşünülüyorsa, yukarıda yer alan şartları sağladığı takdirde somut norm denetimi yoluyla denetlenmesini sağlayabilmek ve uygulanacak olan kanun ya da CB Kararnamesine ilişkin olarak hak kaybı yaşanmaması adına, alanında uzman bir avukata danışmakta fayda olacaktır.
Av. Yeşim Ezgi TÜRKMEN