SIĞINMA HAKKI- GERİ GÖNDERİLMEME İLKESİ
Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme ( 1951 Cenevre Sözleşmesi) ile , mültecilerin geri gönderilmeme ilkesi düzenleme alanı bulmuştur.
1951 Sözleşmesinin 33. Maddesinde düzenlenen temel hali ile;
“Hiçbir taraf devlet bir mülteciyi ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatı ya da özgürlüğü tehdit altında olacak ülkelerin sınırlarına, her ne şekilde olursa olsun geri göndermeyecek veya iade ("refouler") etmeyecektir. “
Sözleşme, mültecilerin haklarının korunması ve mültecilere geniş kapsamlı bir himaye sağlanarak bu hakları kullanılması imkânı oluşturma amacı gütmektedir. 33. Maddede yer alan düzenleme ile can güvenliği tehlike altında olan mültecilerin, ülkelerin sınır dışı etme haklarına istisna getirerek bunu sağlamaya çalışmıştır.
Sınır dışı edilmemeye ilişkin bir diğer uluslararası düzenleme ise İşkence ve Diğer Zalimane İnsanlık Dışı ve Onur Kırıcı Muamele Ve Cezaya Karşı Sözleşmedir. Türkiye’nin 1988 yılında taraf olduğu bu sözleşmenin 3/1. Maddesinde;
“Hiçbir Taraf Devlet bir şahsı, işkence ye tabi tutulacağı tehlikesinde olduğuna dair esaslı sebeplerin bulunduğu kanaatini uyandıran başka devlete geri göndermeyecek, sınır dışı etmeyecek veya iade etmeyecektir.” Şeklinde düzenleme yer almaktadır.
“Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi” Avrupa ülkeleri arasında ceza hukuku alanında sanıkların ve mahkûmların “iade” işlemlerini düzenlemektedir. Sözleşmenin 3. Maddesine göre;
Geri verme konusu suçun “siyasi suç” veya “siyasi suçla irtibatlı suç” olması veya kişinin iade edileceği ülkede “ırk, din, milliyet veya siyasî görüşleri nedeniyle” takip veya cezalandırılması amacıyla iade istendiği kanaatine varılması halinde, iade işlemi uygulanmayacaktır. Aynı sözleşmenin 11. Maddesinde de iade edilecek kişinin ölüm cezasıyla karşılaşması halinde, ancak iade talep eden tarafın ölüm cezası uygulamayacağına dair güvence vermesi halinde iade yapılabileceğini düzenlemiştir.
Yine bu sözleşme maddesi ile uyumlu olarak, Türk Hukuk sisteminde Ceza Kanunumuzdaki yansıması ‘’iade edilmeme’’ 5237 sayılı TCK’nın 18. Maddesi ile düzenlenmiştir.
“Düşünce suçu veya siyasî ya da askerî suç niteliğinde ise” ya da “Kişinin, talep eden devlete geri verilmesi hâlinde ırkı, dini, vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasî görüşleri nedeniyle kovuşturulacağına veya cezalandırılacağına ya da işkence ve kötü muameleye maruz kalacağına dair kuvvetli şüphe sebepleri varsa” geri verme talebinin kabul edilmeyeceği şeklinde düzenlemiştir.
Türk Hukuk sisteminde geri göndermeme ilkesinin düzenlendiği bir diğer mevzuat ise, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK)dur.
MADDE 4: “Bu Kanun kapsamındaki hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez.”
Aynı şekilde kanunda sınır dışı edilebilecek kimselere ilişkin düzenlemenin ardından sınır dışı edilemeyecek kimselerden bahsedilmiştir.
MADDE 55 : 54 üncü madde kapsamında olsalar dahi (sınır dışı edilecek olanlara ilişkin düzenleme yer alır.) , aşağıdaki yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınmaz:
a) Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar
b) Ciddi sağlık sorunları, yaş ve hamilelik durumu nedeniyle seyahat etmesi riskli görülenler
c) Hayati tehlike arz eden hastalıkları için tedavisi devam etmekte iken sınır dışı edileceği ülkede tedavi imkânı bulunmayanlar
ç) Mağdur destek sürecinden yararlanmakta olan insan ticareti mağdurları
d) Tedavileri tamamlanıncaya kadar, psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları
şeklinde belirtilmiş ve bu kişilerin geri gönderilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Ülkemiz açısından önemli konulardan birini oluşturan mülteciler/iltica konusu açısından önem taşıyan geri gönderilememe ilkesi, yukarıda bahsedilen sözleşmeler ve Türk Hukukundaki kanuni düzenleme ile güvence altına alınmıştır. Geri göndermeme ilkesinden kimlerin yaralanabileceği hususunda, yabancılar hukuku alanında uzman bir avukattan yardım almanız tavsiye edilir.
Av. Fırat Fesih KAYA