ŞARTLI MÜLTECİ STATÜSÜ
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile yabancıların Türkiye’ye girişleri, Türkiye’de kalışları ve Türkiye’den çıkışları ile Türkiye’den koruma talep eden yabancılara sağlanacak korumanın kapsamına ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
6458 sayılı Kanuna göre mülteciler, şartlı mülteciler ve ikincil koruma talep eden yabancılar uluslararası korumadan faydalanabilirler. Elbette öncelikle makalemizin de konusu olan şartlı mülteci kavramının ne anlama geldiğine açıklık getirmek gerekir.
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun ‘Şartlı mülteci’ kenar başlıklı 62. Maddenin 1. Fıkrasında
” Avrupa ülkeleri dışında meydana gelen olaylar sebebiyle; ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan, ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye statü belirleme işlemleri sonrasında şartlı mülteci statüsü verilir. Üçüncü ülkeye yerleştirilinceye kadar, şartlı mültecinin Türkiye’de kalmasına izin verilir” şeklinde tanımını belirtmiştir.
Türkiye, 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesini, 1. maddesindeki mekân bakımından öngörülen seçme hakkını kullanarak “Coğrafi Kısıtlama” ile kabul etmiştir. Buna göre şartlı mülteci; Avrupa dışında meydana gelen olaylar nedeniyle, mülteci tanımındaki şartlara haiz olduğunu iddia ederek, üçüncü ülkelere iltica etmek üzere Türkiye’den uluslararası koruma talebinde bulunan kişidir. Ülkemize kitlesel göç ile gelen kişilerin iş ve işlemlerinin koordineli bir şekilde yürütülmesinden AFAD, ulusal ve uluslararası mülteci hukukuna uygun bir şekilde yönetilmesinden ise Göç İdaresi Genel Müdürlüğü sorumludur.
ULUSLAR ARASI KORUMA STATÜSÜ BAŞVURUSU NASIL YAPILIR? KİME YAPILIR?
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun ‘Başvuru’ kenar başlıklı 65.maddesinde;
•Uluslararası koruma başvuruları valiliklere bizzat yapılır. Başvuruların ülke içinde veya sınır kapılarında kolluk birimlerine yapılması hâlinde, bu başvurular derhâl valiliğe bildirilir. Başvuruyla ilgili işlemler valilikçe yürütülür. Her yabancı veya vatansız kişi kendi adına başvuru yapabilir. Başvuru sahibi, başvuruları aynı gerekçeye dayanan ve kendisiyle birlikte gelen aile üyeleri adına başvuru yapabilir. Bu durumda, ergin aile üyelerinin, kendi adlarına başvuruda bulunulmasına yönelik muvafakati alınır.
•Makul bir süre içinde valiliklere kendiliğinden uluslararası koruma başvurusunda bulunanlar hakkında; yasa dışı girişlerinin veya kalışlarının geçerli nedenlerini açıklamak kaydıyla, Türkiye’ye yasal giriş şartlarını ihlal etmek veya Türkiye’de yasal şekilde bulunmamaktan dolayı cezai işlem yapılmaz. Hürriyeti kısıtlanan kişilerin uluslararası koruma başvuruları, valiliğe derhâl bildirilir. Başvuruların alınması ve değerlendirilmesi, diğer adli ve idari işlemlerin ya da tedbir ve yaptırımların uygulanmasını engellemez.
ULUSLARARASI KORUMA KARARI
Koruma talebi valiliklere iletilir. Etkin ve adil karar verebilmek amacıyla, başvuru sahibiyle kayıt tarihinden itibaren otuz gün içinde bireysel mülakat yapılır. Başvuru sahibinin talebi üzerine, avukatı gözlemci olarak mülakata katılabilir. Her zaman başvuru sahibinin haklarını korumak adına, avukatının gözlemci olarak katılması, başvuru sahibine fayda sağlar. Gerekli görüldüğünde başvuru sahibiyle ek mülakatlar yapılabilir. Mülakat tarihleri arasında en az on gün bulunur. Mülakatı yapılan başvurucuya altı ay süreyle ‘Uluslararası Koruma Başvuru Sahibi Kimlik Belgesi’ düzenlenir. Uluslararası Koruma Başvuru Sahibi Kimlik Belgesi, hiçbir harca tabi olmayıp ikamet izni yerine geçer.
Başvurucu mülakata üç kez üst üste gelmez, idari gözetim yerinden kaçar ya da kaçmaya çalışırsa, ikamet yerini izinsiz terk ederse başvurusunu geri çekmiş sayılır. Uluslararası koruma başvuruları, kayıt tarihinden itibaren en geç altı ay içinde İl Göç İdari Genel Müdürlüğünce sonuçlandırılır. Karar, ilgiliye veya yasal temsilcisine ya da avukatına tebliğ edilir. Olumsuz kararın tebliğinde, kararın maddi gerekçeleri ve hukuki dayanakları da belirtilir. İlgili kişi bir avukat tarafından temsil edilmiyorsa, kararın sonucu, itiraz usulleri ve süreleri hakkında kendisi veya yasal temsilcisi bilgilendirilir.
Başvuru sahibinin koruma statüsüne ilişkin süreçte hak kaybı yaşamaması adına, süreci daha iyi bilen Mülteci hukukunda uzman bir avukatla çalışmasında fayda vardır.
Av. Yeşim Ezgi TÜRKMEN