KİŞİLİK HAKLARININ İHLALİNDEN DOĞAN SORUMLULUK
Kişilik hakkı, bir kimsenin insan olduğu için sahip olduğu haklardır. Kişilik hakları hem maddi hem manevi bir anlam taşır. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.
Kişilik hakkının ihlal edilmesi için ortada haksız bir fiilin yer alması gerekir. Ancak, ihlale sahip olan eylem aynı zamanda iftira ve hakaret gibi TCK’da sayılmış olan suçları da işlemiş olabilir.
Kişilik hakları saldırıya uğrayan kimse hakimden;
-Saldırı tehlikesinin önlenmesini
-Sürmekte olan saldırıya son verilmesini
-Sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir.
-Düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir.
-Maddi ve manevi tazminat istemleri ile hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesini talep edebilmesi kanunen kişiye tanınmıştır.
Yukarıda sayılan istemlerden en önemlisi saldırıya son verilmesidir. Hukuka aykırı olan eylem sonucunda bir kimsenin kişilik hakkı ihlal ediliyorsa bu ihlalin sonlanması ve kişilik hakkının zedelenmesinin durdurulması için saldırıya son verilmesi davası açması gerekmektedir.
Saldırının yaşanması mümkün veyahut muhtemel olması halinde saldırının önlenmesi davası da açılabilir.
Kişilik hakkının saldırıya uğraması sebebiyle haksız fiile maruz kalan kimse maddi kayıp yaşamış olabilir hatta kişi maddi kayıp yaşamasa bile bu eylem sebebiyle kazanacağı parayı kazanamamış olabilir. Böyle durumların kişilik hakkının ihlaline yönelik durumlarla ortaya çıkması koşulunda kişilik hakkının ihlaline dayanarak maddi tazminat talep etmek mümkün olmaktadır. Aynı zamanda kişilik hakkı zedelenen kimsenin kişilik hakkının zedelenmesinden dolayı doğan manevi zararlarının giderilmesini de isteyebilir. Hatta kişilik hakkını ihlal eden eylemi yapan kimse bu eylem sebebiyle haksız bir kazanç elde etmişse de hukuka aykırı kazancın elde edilmesi sırasında kişilik hakkı zedelenen kimse vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talepte bulunabilir.
Herhangi bir özel zamanaşımı belirtilmemiştir, işbu nedenle de B.K. genel zamanaşımı olan 10 yıla tabidir. Kişilik hakkının ihlaline ilişkin davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Açılacak davalarda yetkili mahkeme ise davacı veya davalının yerleşim yeri mahkemesidir.
Kişilik hakları, kişinin doğuştan sahip olduğu haklardır ve bu haklara yapılan müdahalenin hukuka aykırı olması durumunda , kanunen tanınan imkanlardan yararlanarak oluşacak zarar en aza indirgenebilmektedir. Bu nedenle kişilik haklarına ilişkin saldırı ile karşı karşıya kalan kimselerin, bu alanda uzman bir avukata başvurulmasında fayda olacaktır.
Stj.Av.Bengisu DELİOĞLU