HAKSIZ REKABET HÜKÜMLERİNE GÖRE ÜRETİM VE İŞ SIRLARININ KORUNMASI
HAKSIZ REKABET HÜKÜMLERİNE GÖRE ÜRETİM VE İŞ SIRLARININ KORUNMASI
Haksız rekabet hükümleri 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54-63 maddeleri arasında düzenlenmektedir.
Rekabetin adil bir düzende işleyebilmesi tüm piyasa katılımcıları için önemlidir. Piyasa katılımcılarının sahip oldukları üretim ve iş sırları, korunmaya değer önemli ekonomik bilgileri oluşturmaktadır. Bu makalemizde üretim ve iş sırlarının haksız rekabet hükümlerince korunması ele alınmaktadır.
Haksız Rekabet Amaç ve ilke kenar başlıklı 54/1 fıkrasında; Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
Türk Ticaret Kanununun dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar kenar başlıklı 55/1/d bendinde; “Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur” şeklinde belirtilmiştir.
ÜRETİM VE İŞ SIRLARININ KORUNMASI AMACIYLA KİMLER DAVA AÇABİLİR?
Türk Ticaret Kanununun 56/1 fıkrasında; Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
-Ekonomik çıkarları zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek müşteriler de birinci fıkradaki davaları açabilirler, ancak araçların ve malların imhasını isteyemezler.
Ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer meslekî ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicilerin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil toplum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumlar da tespit davası, haksız rekabetin men’i davası, haksız rekabet sonucu doğan maddi durumun ortadan kaldırılması yazılı davalarını açabilirler.
Bir kimse aleyhine birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri gereğince verilmiş olan hüküm, haksız rekabete konu malları, doğrudan veya dolaylı bir şekilde ondan ticari amaçla elde etmiş olan kişiler hakkında da icra olunur.
ÜRETİM VE İŞ SIRLARININ KORUNMASI AMACIYLA HANGİ DAVALAR AÇILIR?
TESPİT DAVASI: Tespit davası haksız rekabetin tespitine yönelik bir davadır. Bu dava ile fiilin haksız rekabet teşkil edip etmediği mahkemece karar altına alınması talep edilir.
HAKSIZ REKABETİN MEN’İ DAVASI: Haksız rekabet tehlikesinin varlığı veya haksız rekabetin devam ettiği, tekrarlanma tehlikesinin varlığı halinde açılabilecek davadır. Bu dava ile haksız rekabet fiilinin son verilmesi amaçlanmaktadır. Bu davada haksız fiili devam ettiği sürece zamanaşımı işlemeyeceğinden dava açma hakkı zamanaşımına uğramaz.
HAKSIZ REKABET SONUCU DOĞAN MADDİ DURUMUN ORTADAN KALDIRILMASI DAVASI: Tazminat boyutu olmayan bu dava türünde, haksız rekabet sonucunda oluşan durum ya da fillerin ortadan kaldırılarak eski halin iadesi sağlanmaktadır.
MADDİ TAZMİNAT: Meydana gelen haksız fiili oluşturan fiil, bu fiili gerçekleştiren failin kusuruna dayanıyor olup davacıyı zarara uğraşmış olmalı ve fiil ile zarar arasındaki illiyet bağı ortaya koyulmalıdır.
MANEVİ TAZMİNAT: Davacı lehine ve (d) bendi hükmünce tazminat olarak hâkim, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir.
ZAMANAŞIMI SÜRESİ
Türk Ticaret Kanununun 60/1 fıkrasında;” …yazılı davalar, davaya hakkı olan tarafın bu hakların doğumunu öğrendiği günden itibaren bir yıl ve her hâlde bunların doğumundan itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Şu kadar ki, haksız rekabet fiili aynı zamanda 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu gereğince daha uzun dava zamanaşımı süresine tabi olan cezayı gerektiren bir fiil niteliğinde ise, bu süre hukuk davaları için de geçerli olur.” şeklinde zamanaşımı süresi düzenlenmiştir.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması kenar başlıklı 239. Maddesinde; “Sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren veya ifşa eden kişi, şikayet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu bilgi veya belgelerin, hukuka aykırı yolla elde eden kişiler tarafından yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi halinde de bu fıkraya göre cezaya hükmolunur.” şeklinde Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu düzenlenmiştir. Ceza kanunun ilgili maddesinde ceza sınırı dikkate alındığında ceza hukuku açısından zaman aşımı süresi 8 yıl olarak karşımıza çıkacaktır.
Haksız rekabet söz konusu olduğunda , haksız rekabete konu olan fiiller açısından ne kadar sürede hangi davaların açılması gerektiği konusunda rekabet hukuku alanında uzman bir avukata danışmakta fayda olacaktır.
Av. Yeşim Ezgi TÜRKMEN