CEZA HUKUKUNDA ÖN ÖDEME
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 75. Maddesinde düzenlenmiş olan ön ödeme usulü ceza yargılaması için bir kolaylık sağalmakla birlikte düzenlemesi şu şekilde kanunumuzda yer almaktadır:
•Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adlî para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı 6 ayı aşmayan suçların failini belli bir miktar para ödeyerek soruşturma veya kovuşturmanın sonuçlarından kurtulmasını sağlayan bir kurumdur.
•Ön ödemeye tabi suçlar bakımından kurallara bakacak olursak; Uzlaşma kapsamındaki suçlar ön ödeme kapsamında değildir(uzlaşma hariç) Sadece adli para cezasını gerektiren suçlar ön ödemeye tabidir. Ön ödeme önerisi yapılan suç uzlaşma kapsamında olan suçlardan olmamalıdır. Ayrıca aşağıdaki suçlar ceza miktarları dikkate alınmaksızın ön ödemeye tabi suçlardandır.
•Bu suçlar; Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi (98/1),Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (madde 171),Çevrenin taksirle kirletilmesi (182/1),Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma (264/1),Suçu bildirmeme (278/1-2),Orman Kanununun 108/1 yer alan suç, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 74/2 fıkrasının birinci cümlesinde yer alan suç, Dernekler Kanununun 32/1 (d) bendinde yer alan suç, bakımından da uygulanır. Bu fıkra kapsamındaki suçların beş yıl içinde tekrar işlenmesi hâlinde fail hakkında aynı suçtan dolayı ön ödeme hükümleri uygulanmaz.
•Eğer ki ön ödeme yapılırsa soruşturma aşamasında kamu davası açılmayarak kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Kovuşturma aşamasında ise, ön ödemenin gerçekleştirilmesi halinde mahkeme tarafından kamu davası hakkında düşme kararı verilir.
•Dikkat edilecek hususlardan birisi de; Taksirli suçlar hariç olmak üzere, ön ödemeye bağlı olarak kovuşturmaya yer olmadığına veya kamu davasının düşmesine karar verildiği tarihten itibaren beş yıl içinde ön ödemeye tabi bir suçu işleyen faile bu fıkra uyarınca teklif edilecek ön ödeme miktarı yarı oranında artırılır.
Ön ödeme hesaplanması;
Adlî para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını,
Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için 30 TL üzerinden bulunacak miktarı,
Hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezası için bu fıkranın (b) bendine göre belirlenecek miktar ile adlî para cezasının aşağı sınırını, Soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz. Failin on gün içinde talep etmesi koşuluyla bu miktarın birer ay ara ile üç eşit taksit hâlinde ödenmesine Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilir. Taksitlerin süresinde ödenmemesi hâlinde ön ödeme hükümsüz kalır ve soruşturmaya devam edilir.
•Özel kanun hükümleri gereğince işin doğrudan mahkemeye intikal etmesi halinde de fail, hâkim tarafından yapılacak bildirim üzerine saptanacak miktardaki parayı yargılama giderleriyle birlikte ödediğinde kamu davası düşer.
•Cumhuriyet savcılığınca madde kapsamına giren suç nedeniyle ön ödeme işlemi yapılmadan dava açılması veya dava konusu fiilin niteliğinin değişmesi suretiyle madde kapsamına giren bir suça dönüşmesi halinde de ön ödeme uygulanır.
•Suçla ilgili kanun maddesinde yukarı sınırı altı ayı aşmayan hapis cezası veya adlî para cezasından yalnız birinin uygulanabileceği hallerde ödenmesi gereken miktar, adlî para cezası esas alınarak belirlenir.
•Bu madde gereğince kamu davasının açılmaması veya ortadan kaldırılması, kişisel hakkın istenmesine, malın geri alınmasına ve müsadereye ilişkin hükümleri etkilemez.
•Ön ödeme adli sicil kaydına işlenir mi? Sorusuna gelecek olursak; Ödemede bulunulması üzerine verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar ile düşme kararları, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi hâlinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.
Ön ödeme kurumu ceza hukukunda davanın düşürülmesi neticesini beraberinde getirdiği için ön ödeme halinin varlığından kişinin bundan yararlandırılması ve lehine hükümlere başvurabilmesi adına bir ceza avukatında danışmasında fayda olacaktır.
Yeşim Ezgi Türkmen