HAKSIZ KORUMA TEDBİRLERİ UYGULANMASI NEDENİYLE TAZMİNAT HAKKI
Haksız koruma tedbirlerinde tazminata ilişkin düzenleme, CMK madde 141 de “Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat” başlığı altında yer almaktadır.
Cmk madde 141 de düzenlenen tazminat hakkı, şartları oluştuğu takdirde “Tutuklama, yakalama, arama ve el koyma” koruma tedbirleri için söz konusu olmaktadır.
Suça ilişkin yürütülen soruşturma ya da kovuşturma evresinde aşağıdaki hallerde kişinin tazminat istemesi söz konusu olacaktır:
•Kanunlarda belirtilen koşullar dışında yakalanan, tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilen, Kanunî gözaltı süresi içinde hâkim önüne çıkarılmayan, Kanunî hakları hatırlatılmadan veya hatırlatılan haklarından yararlandırılma isteği yerine getirilmeden tutuklanan, Kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen, Kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen, Mahkûm olup da gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreleri, hükümlülük sürelerinden fazla olan veya işlediği suç için kanunda öngörülen cezanın sadece para cezası olması nedeniyle zorunlu olarak bu cezayla cezalandırılan, Yakalama veya tutuklama nedenleri ve haklarındaki suçlamalar kendilerine açıklanmayan, Yakalanmaları veya tutuklanmaları yakınlarına bildirilmeyen, Hakkındaki arama kararı ölçüsüz bir şekilde gerçekleştirilen, Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde el konulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen, Yakalama veya tutuklama işlemine karşı Kanunda öngörülen başvuru imkânlarından yararlandırılmayan kişiler.
Süre; Tazminat istem hakkı doğan kişi, yargılama neticesinde kesinleşen karar ya da hükmün kesinleştiğinin tebliğinden itibaren üç ay ve herhâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminata ilişkin davasını açmak zorundadır.
Görev-Yetki; Haksız koruma tedbiri neticesinde zarara uğrayan kişinin oturduğu yer Ağır Ceza Mahkemesinde ve eğer o yer Ağır Ceza Mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka bir Ağır Ceza Mahkemesi yoksa, en yakın yer Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılır.
Açılan tazminat davası her ne kadar ceza yargılaması ile görülecek olsa da; tazminat miktarı tazminat hukuku genel prensiplerine göre belirlenecektir.
2017 yılında KHK ile gelen ve 2018 yılında aynen kabul edilen düzenleme ile tazminata ilişkin mahkeme kararlarının kesinleşmeden ve idari başvuru süreci tamamlanmadan icra takibine konulamayacağı belirtilmiştir. Kesinleşen mahkeme kararında hükmedilen tazminat ile vekâlet ücreti, davacı veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirimin yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde ödenir.
Tazminat isteyemeyecek kişiler; Kanuna uygun olarak yakalanan veya tutuklanan ve tazminata hak kazanmadığı halde lehe kanun gereğince durumu tazminat istemeye uygun hale dönüşen kişiler, Genel veya özel af, şikâyetten vazgeçme, uzlaşma gibi nedenlerle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya davanın düşmesine karar verilen veya kamu davası geçici olarak durdurulan veya kamu davası ertelenen veya düşürülen kişiler, Kusur yeteneğinin bulunmaması nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen kişiler, Adlî makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olan kişiler hakkında haksız koruma tedbiri nedeni ile tazminata hükmedilmez.
Kişi hakkında uygulanan koruma tedbirinin şartlarının oluşup oluşmadığı, eğer kanunda belirtilen şartları taşımıyorsa ve de haksız koruma tedbiri uygulanmışsa, hangi şartlarda ve sürede, bu haksız koruma tedbiri nedeni ile tazminat istenebileceği gibi hususlar için, alanında uzman bir avukata danışmak, yaşanacak olası bir hak kaybının önüne geçecektir.
Av. Fırat Fesih KAYA